Site Ekle - Reklam  Site Hakkında  E-Posta Grubu

 Ana Sayfa > Konulara göre indeks > Yapı İşletmesi > İnşaat Hukuku
Sözleşmelerin Yorumlanması   Hazırlayan: Ayşegül KORKMAZ

 
Haberler

Projeler

Kariyer

Şantiye

Fiyatlar

Faydalı bağlantılar

Testler

Bilgisayar programları

Kütüphane

Bir fincan kahve

Ajandanız

Akademik Çalışmalar

E-Posta grubumuz

 


SÖZLEŞMELERİN YORUMLANMASI

 

Bir sözleşmede ne yazdığı tüm taraflar için önemlidir. Yüklenici, kontrolör, tasarımcı ve sözleşme idarecisi gibi pek çok taraf sözleşmeyi yorumlar. Tarafların sözleşmeden anladıkları şeyin farklı olması, yani yorumların aynı olmaması, anlaşmazlık ve uyuşmazlık hatta davalara sebep olabilir. Bu sebeple, sözleşme hazırlanırken nelere dikkat edileceğini bilmek gerekir.

 

Sözleşmeler olumsuz ve kötümser bir bakış açısı ile her durum göz önüne alınarak, detaylı olarak hazırlanmalıdır. Sözleşme dili açık ve net olmalı, belirsizliğe yer vermemelidir. Sözleşme içinde yinelemeden kaçınılmalıdır. Bir yerde belirtilen bir konu başka bir yerde tekrarlanmamalı, ilk kaynağa atıfta bulunulmalıdır (Sorguç, 1975).

 

Sözleşme, iki veya daha çok kişinin karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile meydana gelen hukuksal işlem olmasına rağmen her zaman istenilen açıklık ve kesinlik olmayabilir. Bu sebeple tarafların yaptıkları irade beyanlarının açıklığa ve kesinliğe kavuşması için gerçek maksatların ortaya çıkarılması gerekir. Sözleşmelerde tarafların hukuksal mantıklarının araştırılması, iradelerinin gerçek anlam ve kapsamının tespiti ile iradelerine açıklık ve kesinlik vermek işlemine hukuk dilinde sözleşmenin yorumu (tefsiri) denir (İnan, 2001).

 

Borçlar Kanunu’nun bu konudaki hükmü şu şekildedir: sözleşme yorumlanırken tarafların gerek sehven (yanılarak) gerek sözleşmedeki hakiki (gerçek) maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmaz. Tarafların hakiki ve müşterek maksatları araştırılır. Örneğin, mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla bağışlama sözleşmesi alım-satım akdi olarak gösterilmiş olabilir. Bu isimlendirmenin hiç bir önemi ve bağlayıcılığı yoktur. Yapılan sözleşmenin şekli ve ismi bağlayıcı değildir. İçerik olarak bir bağışlama sözleşmesi yapılmıştır ve hakim sözleşmeyi o şekilde değerlendirir (İnan, 2001 ve Ataay, 1981).

 

Sözleşme yorumlanırken ilk olarak, sözleşmede kullanılan ifadelerin açık olup olmadığı sorgulanır. İfadenin netliği, inşaat alanındaki anlamı ve ilgili olabilecek kavramlar irdelenir. Taraflar sözleşmede yeralan bir belirsizlik sebebiyle uyuşmazlığa düşmüş olabilirler. Örneğin, iş sahibi ile yüklenici doğramalar ile ilgili yapımda anlaşmazlığa düşerler. Yüklenici şartnamede sadece kapı doğramalarının yapımına dair açıklamaların olduğunu ve bu sebeple sadece onları yaptığını dile getirir. Öte yandan hakim, doğrama ifadesinin inşaat alanında pencereleri de kapsadığını ve bu imalatın da yüklenicinin sorumluluğunda olduğu kararına varır. Ayrıca, bu tür belirsizlikleri ihale öncesi farkeden yüklenicinin işvereni uyarma sorumluluğu vardır. Bu sorumluluğu yerine getirmeyip kendi yorumunu uygulayan yüklenicinin edimi kötü niyet olarak değerlendirilir.

 

Sözleşmeyi hakimlerin nasıl ele alıp yorumladıklarını bilmek önemlidir. Sözleşme bir bütün olarak ele alınır. Herhangi bir kayıt tek başına ele alınmaz, bütün içindeki yerine bakılarak, diğer kayıtlarla olan bağlantısı gözönünde tutularak yorumlama yapılır. Sözleşmenin yorumunda şüphe halinde, o sözleşmeyi batıl (hükümsüz) kılacak yorum yerine, geçerli hale getiren yorum hakim tarafından tercih edilir. Sözleşmede açık olmayan ifadelerin yorumunda tereddüt varsa yorum, metni bizzat hazırlayan tarafın aleyhine olacak şekilde yapılır. Taraflar eşit şartlar altında bulundukları takdirde belirsizlik, şüphe veya tereddüt varsa irade beyanları alacaklı değil, borçlu lehine yorum yapılır. Bir haktan vazgeçmeyi belirten beyanlar mümkün olduğu kadar dar yorumlanmalıdır. Sürekli borç ilişkilerinde, tarafların sözleşmeyi uygulama biçiminin –geçmiş uygulamalarının- gözönünde bulundurulması, doğru ve sağlıklı bir yorumun gereğidir. İşçi-işveren sözleşmeleri gibi, yanlardan biri ekonomik bakımdan zayıf ve diğerine bağımlı, ötekinin daha kuvvetli oluşu nedeniyle işçiyi koruma ilkesi ve işçi yararına yorum esasları benimsenmektedir (Tekinay ve diğ., 1985 ). Görüldüğü gibi, yorumlama yaparken sözleşmeyi hangi tarafın hazırladığı ve tarafların sözleşme hazırlarken ne derece iyi niyetli davrandıkları sorgulanır.

 

Hazırlayan:

Ayşegül KORKMAZ

İnşaat Y.Mühendisi

Yapı İşletmesi (İTÜ-2004)

 

Korkmaz, A., 2004. Teklif Verme Sürecinde Olan Yükleniciler için İnşaat Sözleşmelerinde Risk Değerlendirme, Yüksek Lisans Tezi, İTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü

 

KAYNAKLAR

Ataay, A., 1981. Borçlar Hukukunun Genel Teorisi, Fakülteler Matbaası, Üçüncü Bası, İstanbul.

İnan, A. N., 2001. Bankacılar için Borçlar Hukuku Bilgisi, Sözkesen Matbaacılık, 5. Baskı, Ankara.

Tekinay, S.S., Akman, S., Burcuoğlu, H., Altop, A., 1985. Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Fakülteler Matbaası, 5. Bası, İstanbul.

Sorguç, D., 1975. Laws and Contracts in Cnstruction, Metu

 

 


Eğitim - Firmalar - Yapı malzemeleri - Uygulamalar - Mimarlık Mühendislik - Konulara göre indeks - Mevzuat - Mesleki Kuruluşlar - Dünyadan Linkler - Fuarlar - Proje Yönetimi - Yapılar - Ünlü Mühendisler - Diğer