|
Genellikle hasar öncesi dayanım
düzeyine getirmek ONARIM, hasar öncesine göre daha yüksek bir dayanım düzeyine
getirmek GÜÇLENDİRME olarak nitelenmektedir.
1) Yapının ağırlığı
azaltılmalıdır.
Depremde yapıya gelen kuvvet
yapının ağırlığı ile orantılı olduğu için yapının ağırlığında
yapılacak bir azaltma aynı oranda yapıya gelebilecek deprem kuvvetinin de
azalmasını sağlayacaktır.
Yapıyı hafifletmek için tuğla
bölme duvarların yerine daha hafif alçı, gazbeton ya da ahşap panolu bölme
duvarları yapılabilir.
Yapının üst katlarından bir
ya da bir kaçı yıkılabilir.
Yapıda çatıyı yalıtım için
konulmuş ağır malzemeler daha hafifleri ile değiştirilebilir.
Yapı içindeki kalın sıvalar
ya da dış yüzündeki taş kaplamalar kaldırılabilir.
Yapıyı hafifletme olanağı
her zaman olmayabilir. Ancak bu olanaktan yararlanma yolları aranmalıdır.
Merdivenlerden taşıyıcı sisteme gelen yükleri azaltmak için merdivenlerin
yüklerini doğrudan zemine aktaran düzenlemeler yapılabilir.
2) Yapının sünekliğinin
artması
Süneklik yapının enerji tüketme
gücüdür. Betonarme
yapılar rijit kolon kiriş birleşimlerinin çatlayıp hasar görerek mafsallı
birleşim yerine dönüşmesi ile depremin enerjisini tüketirler. Mafsallaşan
ek yerinin yük taşıma gücünde önemli bir kayıp olmamalıdır.
3) Yapının taşıma
gücü arttırılmalıdır.
Yapıda oluşan hasar gelen
kuvvetlere karşı dayanımın az olmasının sonucudur. Gelen kuvvetlere karşı
yeterli dayanımın sağlanması ile hasar durdurulacak ya da bir daha
olmayacaktır. Bunun gerçekleşmesi için yapının gelen ya da gelebilecek yüklere
karşı dayanımının, eğer yetersizse arttırılması gerekir.
4) Yapının
dinamik özelliklerinin iyileştirilmesi
Yapıdaki hasar, asal titreşim
periyodu ile zemin hakim periyodunun birbirine çok yakın olmasından dolayı
oluşan rezonans ile ilgili ise, yapının dinamik özellikleri değiştirilip
yapı periyodu ile zemin hakim periyodunun birbirinden uzaklaştırılması sağlanabilir.
5) Burulma
etkisi azaltılmalıdır.
Bir çok yapıda hasar yapının
katlarındaki ağırlık ve rijitlik merkezlerinin birbirinden uzak olmasının
ortaya çıkardığı burulma etkisi ile oluşmaktadır. Örneğin perde
duvarların yapının bir yanında toplanmış olması burulma oluşturacağı
gibi, taşıyıcı olmayan bölme duvarlarının katlarda dengeli bir biçimde
yerleştirilmemiş olması da yapının ağırlık ve rijitlik merkezleri arasında
fark oluşturarak, yapıda burulma etkisi ortaya çıkarabilmektedir.
Onarım sırasında eklenen
perde duvarların da bir burulma etkisi yaratabilecekleri göz önünde tutulmalı
ve yerleştirilmeleri sırasında rijitlik merkezi ile ağırlık merkezi arasındaki
mesafe olabildiğince az tutulmalıdır.
6) Yükleri taşıyacak
yeni elemanlar yerleştirilmelidir.
Yapıda depremde gelen yatay yükleri
taşıyacak elemanlar yetersiz ise ya bu elemanların yatay yük taşıma güçleri
arttırılır ya da yeni yatay yük taşıyacak elemanlar yerleştirilir.
Yukarıdaki
metnin tamamı Nejat Bayülke'nin 'Depremlerde Hasar Gören Yapıların Onarım
ve Güçlendirilmesi adlı' kitabından alınmıştır
|