Science
dergisi Genel Yayın Yönetmeni Don Kennedy küresel ısınmanın artık
“inkar edilemeyecek” boyutlara geldiğini belirterek konu ile ilgili
her tür araştırmanın dikkat çektiğini vurguladı. Bilimsel Top 10
listesi Science dergisi yayın kurulu ile bilim adamlarından oluşan bir
jüri tarafından belirleniyor.
EVRENİN SIRRI: KARA ENERJİ
Top 10 listesinin birincisi kara
enerji ile ilgili olarak Kennedy, söz konusu araştırmanın yıllardır
bilim adamlarını meşgul eden evrenin sırlarına ilişkin bir
“bilinmeyen”e ışık tutuğuna işaret etti. Kara enerji kuramına göre,
evrenin yüzde 73’ü kara enerji dene bir madde ile “dolu”, evrenin
yüzde 23’ü kara madde ile “dolu” iken, normal maddeler evrenin
sadece yüzde 4’ünü kaplıyor. Çalışmalar ayrıca, evrenin yaşının,
ancak bir kaç onbin yıllık oynama payı ile, ortalama olarak 13.7
milyar yıl olduğunu saptadı; daha önce evrenin yaşının 12 ile 15
milyar yıl arasında olduğu tahmin ediliyordu.
KARA ENERJİNİN “VARLIĞI”
Şubat ayında Wilkinson Microwave
Anisotropy Probe (Wmap) uydusu, kozmik dalga radyasyonlarından (400 bin yıldan
genç oluşumlar) şimdiye dek elde edilen en detaylı fotoğrafını çekmişti.
Temmuz ayında Sloan Digital Sky Survey (SDSS)’den astronomlar kendi
galaksi haritaları ile Wmap’ten kozmik dalga datalarını üstüste
koyarak, evrende kara enerjinin varlığını araştırmışlardı. Buna göre,
bu iki haritanın tutarlı bir şekilde oturması için, kara enerjinin
mutlaka “var” olması gerekmekteydi.
ÇELİŞKİLİ
BULGULAR
Daha sonra, bir grup astronom
European Space Agency’s (ESA) XMM-Newton uydusundan gelen bulgular ile
değerlendirildiğinde, kara enerji kuramının şüphe uyandırdığını
iddia ettiler. Bu bilim adamları 8 uzak galaksiden yayılan x-ışınlarının
nicelik ve enerji ölçümlerini yaptılar, buna göre evrende maddenin yoğunluğu
sanıldığından da yüksek olabilir, ki bu çıkarım da, Observatoire
Midi-Pyrenees’den Dr. Alain Blanchard göre, kara enerjinin evrenin yüzde
70’ini kapladığı savıyla çelişiyordu, zira bu sayının daha düşük
olduğu düşünülebilirdi.
ÇELİŞKİNİN BİLİMSEL DEĞERİ
Evrendeki kara enerjinin “var”lığı
sorusu bilim adamlarını bir süre daha düşündürecek, kimi zaman çelişkili
sonuçlar çıksa da, bu kavramın araştırılması dahi insanın evreni
kavrayışındaki bilimsel gayreti açısından son derece değerli.
Science
dergisinin belirlediği 2003 yılının en önemli bilimsel buluşları:
1. Evrendeki kara enerji üzerine
yapılan araştırmalar.
2. Şizofreni, depresyon gibi
hastalıklara yol açan gen bulundu.
3. Küresel ısınmanın doğal
bitki örtüsü ve hayvan davranışları üzerindeki olumsuz etkileri
tespit edildi.
4. RNA (ribonucleic
acids)’lerin hücreler üzerindeki etkileri. Daha önce RNA’nın
sadece, hücre içinde aminoasitlerin oluşturulmasında DNA’nın
emirlerini taşıyıcı rolü olduğu düşünülüyordu.
5. Hücrelerin içerisindeki
tek moleküllerin incelenmesi. Yeni görüntüleme sistemleri, bilim
adamlarının tek bir protein molekülünün hücre ve hücre zarları içindeki
hareketlerini gözleme imkanlarını artırdı.
6. Gamma ışınları ile
ilgili bulgular ve yeni teoremler. Evrendeki en güçlü enerji oluşumlarından
biri olan Gama ışını patlamalarının büyük yıldızların
patlamalarıyla oluşan süper novalarla ilişkili olduğu doğrulandı.
Bilim adamları, bir süpernova patlamasının bir parlak gama ışını
patlamasıyla ilişkisini tespit ettiler.
7. Kök hücreler üzerinde
yapılan araştırmalar ve kısırlık tedavisi. Bir farenin embriyonik kök
hücresinin ya sperm ya da yumurta hücresine dönüşmeye sevk
edilebileceğinin keşfedilmesi. Bu keşif kısırlık sorununun bazı türlerinin
anlaşılmasına yardımcı olabileceği belirtiliyor. Bu buluş diğer
taraftan, insanın embriyonik kök hücrelerinin de gelecekte kopyalama ve
klonlama gibi çalışmalarda kullanılmak üzere insan yumurtası kaynağı
işlevi görmesi ihtimalini doğurdu ve kök hücre çalışmaları ve
kopyalamayı sorgulayan etik tartışmaları başlattı.
8. Bazı ‘high-tech’
cihazların ışığı ve diğer elektromanyetik radyasyonu “yanlış”
yöne yansıttığı tespit edildi.
9. Erkek kromozomu Y’nin aslında
bir ikizi olduğu bulundu. İnsan kromozomlarının en küçüğü ve
erkek cinsini belirleyen Y kromozomunun, kopya gerektiğinde kullanılabilecek
genleri yeniden ürettiği ortaya çıktı. Bunu diğer kromozomlar yapamıyor.
10. İlerlemiş kolon kanseri
olmuş hastanın yaşamını uzatan tedavi; Antiangiogenesis denen bir ilaç,
tümörlerin kanserin büyümesini beslemek için gerekli olan kan taşıyıcıları
üretmesini engelliyor. Tümorün yayılmasını yavaşlatan ilaç, kolon
kanseri hastalarının yaşam süresini uzatabiliyor. Antiangiogenesis
ilacının 60 kadar değişik çeşidi şimdi kliniklerde deneniyor.